ARALIK

Sonbahar yüzünü kışa dönerken içimi de bir soğukluk kaplamaya başlar. Mevsimden çok evvel gelir ruhuma kış. Yağmur erkenden yağar gözlerime. Güneş sırtını döner, gökkubbenin yıldızları tek tek söner. Karanlık usul usul çökmeye başlar dünyama. Herkese dönen dünya benim için kaskatı kesilir. 

Dokunsam dokunamam. Duymak istesem duyamam sesini. Sarılamam kollarımla. Öpemem. Mesafeler açıldıkça aramızda hafızama yenik düşmekten korkarım. Özlemek var bir de... İçten içe çürüten, insanın kelimelerle izah edemeyeceği kadar ağır olan o berbat his. Ezdikçe ezer seni, o büyüdükçe sen yok olursun. Yokluğu varlığından daha çok olmaya başlayınca zaman dursun istersin. 

Nasıl kabullenir insan hala anlamıyorum. Sesinin olmayışını, ellerinin uzanmayışını, kaşlarının çatık çatık bakmayışını bile nasıl kabullenir bilmiyorum. Sevmekle başlıyor insan hayata. Düşerken seni tutan elleri ömrü boyunca tutmaya devam eder sanıyor. Düşünce kendi elleriyle kalkmak zorunda kalınca anlıyor. Sevmekle başlayan her şey bir gün bitecek ve bir gün herkes gitmesi gereken yere gidecek. 

Her yolun bir sonu var. Ve her sonun bir başlangıcı. Fakat burası ne son ne başlangıç. Burası dümdüz ayrılık... Mesafe, hasret, acı... Adına ne derseniz deyin buranın adı can yakar. Döner dolaşır aynı yere gelirsin. Hep ilk gün gibi sızlar yaran çünkü kabuk bağlamaz. Sen alıştığın için acımadığını düşünürsün ama bilirsin ki insan en çok acıyan yerini unutmaz. Hani diyor ya ölüm değilse bizi ayıran yazık olmuş. Ölümün ayırdığı yerde neye yazık olurmuş? 

Sevmek yüktür insana. Korku da beraberinde gelir sevmenin. Kaybetmenin korkusu, acının korkusu, ölümün korkusu... Varlığını sevdiğin her şeyin yokluğu yük olur ruhuna. Kocaman dağlar senin içine sığmış da sen kendini hiçbir yere sığdıramamışsın gibi olur. Kaç gün kaç hafta geçti bilmiyorum ama hala hiçbir yere sığdıramıyorum içimin dağlarını. Yüküm taşıdıkça ağırlaşıyor. Bir kenara koyup dinlenmek istiyorum artık. Çok yoruldum. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Su Akar Yolunu Bulur

SEVDA

ZİNCİR